Hindistan'da ghee denen ve Anadolu'da ve Osmanlı saray mutfağında da yüzyıllardır kullanılan sadeyağı evde yapmak çok kolay, yemeklere ve hamur işlerine kattığı lezzet ise tartışılmaz!

YAZIYI OKUMADAN TARİFE ZIPLAMAK İÇİN TIKLAYIN
Hindistan’da ghee denen, Anadolu’daki tarihi yüzlerce yılı aşan ve İstanbul mutfağında da bir zamanlar pek gözdeyken şimdi görece unutulmuş olan sadeyağ, aslında tereyağının saf hali.
Bu, yanma/dumanlanma derecesi 200’C olan ve Ayurvedik beslenmede, (özellikle zerdeçalla beraber tüketildiğinde oluşan) antienflamatuvar etkisi nedeniyle “sıvı altın” olarak geçen sağlıklı bir yağ.
Ama benim ona düşkünlüğümün asıl sebebi, her yemeğe kattığı muhteşem ötesi lezzet!
Tarifini aldığınız halde bir türlü tadını yakalayamadığınız tüm tereyağlı yemek, kızartma ve kurabiyelerde bir de sadeyağ kullanmayı deneyin.
Tahmin edeceğiniz üzere iyisini bulmak kolay veya ucuz değil. Fakat marketten alınmış paket yağ ile evde yapması çok kolay! Hem de başka hiçbir malzeme gerekmiyor.
Sadeyağ yapımdan kalan süt artıkları da çeşitli yemeklerde ve tariflerde kullanılabiliyor. Bu artıkları buzdolabında saklayabilir ve fırında patates gibi sebzelerin üzerine, kremalı soslara, çorbalara ve pilavlara ekleyebilirsiniz. Hatta bu süt artıkları kahveye veya kurabiye harçlarına eklenirse müthiş bir fındıksı aroma verir.
Bu tarifi denerseniz, tencerenin dibinde kalan artıklarla laddoo adlı Hint usulü kurabiyeyi yapmanızı tavsiye ederim!
Laddoo tarifini şurada bulabilirsiniz.
MALZEMELER
Tereyağı (Paketlenmiş veya direkt üreticiden alınmış olması fark etmez. Her türlü tereyağını kullanabilirsiniz)
*Ölçüler konusunda detaylı bilgi için buraya tıklayın.
TARİF
Tereyağını küp küp doğrayıp çelik bir tencereye alın.
Kısık-orta ateşte yağı eritin.
Yağ erir erimez, ocağın ısısını en kısığa düşürün.
Yağ usul usul kaynayacak ve kaynadıkça 3 katman oluşacak: üstte köpükler, ortada sadeyağ ve dipte tortular.
Üstteki köpükleri almayın: bir kısmı buharlaşacak, diğer kısmı ise dibe çökecek. Not: Türkçe internet sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında rastladığım bazı tariflerde, üstteki köpükleri alıp atmanız gerektiği söyleniyor. Fakat Hindistan'daki Ayurvedik beslenme uzmanları, tam aksini söylüyor!
Ocağa, tencereye ve yağın kalitesine göre 15 ila 30 dakika bu şekilde usul usul kaynamaya bırakın. Ama ara sıra bir kaşıkla köpükleri kenara çekerek dipteki tortuların rengini kontrol edin.
Tortular iyice dibe çöküp kahverengi bir renk aldığında ve köpükler çözülüp yağın yüzeyinde büyük su kabarcıkları oluştuğunda ocaktan alın. Not: Acelem varsa, tortuların renginin kahverengiye dönmesini beklemiyorum ve üstteki beyaz tabaka dibe çöktüğünde tencereyi ocaktan alıyorum. Ama aslında tortuların kahverengileşmesini beklemek lazım zira o zaman yağın çok hoş ve fıkdıksı bir aroması oluyor.
Biraz ılıması için 2-3 dakika bekleyin.
Yağı saklayacağınız kavanozun üzerine süzgeç, onun üzerine de temiz bir tülbent yerleştirin.
Bir kaza çıkmaması için yağı kepçeyle tencereden alıp süzgece boşaltarak süzün.
Bu şekilde buzdolabında 1 sene, oda sıcaklığında ise 3-4 ay bozulmadan saklayabilirsiniz.
Tencerede kalan tortular, aslında süt artıkları. Sakın atmayın! Ayrı bir kaba aktarın ve buzdolabında saklayın. Fırında patates gibi sebzelerin üzerine, kremalı soslara, çorbalara ve pilavlara çok yakışır. Kahveye veya kurabiye harçlarına eklenirse müthiş bir fındıksı aroma verir.
Geriye kalan süt artıklarını alsanız bile, tencerenin dibinde yine de bir miktar tortu kalacak. Hindistan'da hem tencereyi temizlemek hem de ağızları tatlandırmak için işte o tortularla leziz bir kurabiye yapılıyor. İsmi laddoo olan o kurabiyeyi de muhakkak deneyin derim. Tarifini şurada bulabilirsiniz.